“Kendine Güvenen Çocuklar” Yetiştirme
Özgüven, kişinin kendisinden memnun olması, kendisi ve çevresiyle barışık yaşaması, kişinin kendine olan güveni demektir. Özgüvenin yüksek olması anne babaları mutlu ederken, özgüven eksikliği; çocuğun aşırı uyum göstermesi, yalnızlık, eleştirilere karşı hassas olması, güvensizlik gibi kavramlarla da tanımlandığından anne babaların özellikle dikkat ettikleri, üzerinde çalışılmasını ve çözülmesini istedikleri konulardandır.
Ancak özgüven sayısal değerleri olan, belli aralıklara sahip olmanın yeterli yada yetersiz olarak tanımlanamaması sebebiyle zaman zaman anne babalar tarafından yanlış yorumlanabilir. Örneğin; annesini parkta bırakıp tanımadığı biriyle sohbet eden çocuk da, grup içerisinde tekrar tekrar bir diğerinin konuşmasını bölen de, okul gösterisinde rahatlıkla sunuculuk yapan da “özgüvenli çocuk” olarak tanımlanabilir. Ancak özgüven, bazen sınırsızlıkla karıştırılabilir.
Gerçek anlamda kendine güvenen çocuklar yetiştirmenin temelinde; olumlu ebeveyn çocuk ilişkisi vardır. Çocuğun sevgi ve ilgi başta olmak üzere tüm temel ihtiyaçlarının ebeveyni tarafından zamanında karşılanması, çocuğun kendisini değerli hissetmesini sağlar. Böylece çocuk yavaş yavaş kazandığı güven ve özerklik doğrultusunda çevresini keşfetmeye başlar. Güven duygusu, çocuğun belli sınırlar içerisinde söz hakkı olduğu, kuralların ve rutinlerin nedenlerini öğrenebildiği -demokratik anne ve baba tutumuyla- daha da gelişir. Bunun yanı sıra çocuklardan kendi kapasitesi dahilinde beklentilerde bulunmak, akran yada kardeşlerinden farklı bireyler olduklarını kabul etmek ve diğerleriyle kıyaslamamakta özgüven gelişimi açısından oldukça önemlidir.