RAMAZAN GELİYOR NE YAPMAMALIYIZ: İSRAF !!!
Günümüzde sıklıkla ‘‘İSRAF’’ kavramını duymaktayız. Peki gıdaların ne kadarını israf ettiğimizi ve bununla kaç kişinin hayatını sürdürebileceğini hiç düşündünüz mü ?? Birçoğumuz bu konuyu gıda farkındalık günlerinde, ramazan ayı yaklaştığında veya bu konu ile ilgili bir yazı bir paylaşım gördüğümüzde gerçekten düşünüp üzülüyoruz maalesef… Milyonlarca bizim attıklarımızla doyabilecek insanı bu sebepler oluştuğunda hatırlayabiliyoruz ancak…
Dünyada yaklaşık 795 milyon kişi yeterli düzeyde beslenemediği araştırmalarda tespit edilmiştir. Yıllık olarak üretilen gıdaların yaklaşık üçte biri; yani 1.3 milyar ton gıda kaybı vardır. Öte yandan Afrika’da 31, Asya’da 7 ve 1 tane de Karayipler bölgesinde bulunmak üzere toplam 39 ülke, dışarıdan gıda yardımına ihtiyaç duyduğu araştırmalarda belirtiliyor. Türkiye’deki gıda israfı bakıldığında; bir yıl içinde 1 milyar 700 milyon ekmek çöpe atılırken, 214 milyar liralık gıda israfı yapılmaktadır. Ayrıca günlük olarak bakıldığında ise, 4 milyon 900 bin ekmeğin çöpe atıldığı görülmektedir.
Üç aylar başladı ve birçoğumuz insan yine ‘‘fakirleri anlamak’’ için oruç tutacağız Ramazan’ da. Ancak çok acıkınca ihtiyacımızdan fazla yemek hazırlayıp bunların çöpe gitmemesine dikkat etmemiz gerekiyor. Büyük iftar sofraları kuruluyor ve birçok kişi yiyebileceğinden fazlasını tabağa alıp yarısını zorla yiyor veya bitirmek için sözde ‘‘ israf olmasın’’ diye tabağının tamamını bitirip bunların fazla kilo olarak geri dönmesine sebep oluyor veya mide rahatsızlıkları geçiriyor. İftar sofralarından ya çöpler çok dolabiliyor ya da midemiz çöp gibi dolabiliyor. Bu nedenle fazladan yediğimiz her lokmanın belki de milyonlarca aç insanın hakkı olan lokma olduğu bilincinde olarak orucun da mantığını yerine getirebiliriz. Tabi ki bunu her daim düşünemeyebiliriz çok güzel yemekler görünce iştahımız çok artabilir ve bazen çok da yiyebiliriz. Ama en azından alışveriş yaparken aldığımız gıdaları ihtiyacımız kadar, yani yiyebileceğimiz kadar almalıyız. Arta kalan bir gıda olduğunda da onu doğru saklama yöntemleriyle saklamalıyız. Belki de aldığımız her fazla kiloda o milyonlarca açlıktan ölen insanları düşünmeliyiz…
Kendime şöyle bir öz eleştiri yapıp ve kendimden örnek vermek istiyorum. Ailem israf konusunda hep dikkatli olmamız için bize hem örnek olan hem de uyaran bir aileydi. Öyle ki annem yemeğin dibi tuttuğunda veya bir besin bozulduğunda gerçekten çok üzülürdü hatta ağladığı bile olurdu. Babam da tasarruf konusunda aynı şekilde dikkat ediyordu. Babamın tek problemi sanırım yemek yemeyi çok sevmesi bu israf konusunda… ( Ben üniversite 3. sınıfken 20 kg verdi ama tabi benim evlilik hazırlıklarım sırasında maalesef bir kısmını geri aldı …) Tabaktaki yemek bitmesi gerekiyordu ve ertesi güne yemek kalınca ısıtılıp yenirdi ve çöpe gitmezdi. Ancak ben kalabalık bir ailede büyüyüp sonra evlenince iki kişilik hesap yapmakta zorlandım. Tabi ki fazladan harcadığımız çok gün oldu ilk başlarda ve maalesef bu sebepten çöpe giden de oluyordu. Zamanla hangi besinden ne kadar alması gerektiğini besini saklarken nelere dikkat etmesi gerektiğini öğreniyor insan. Öğrenme bir süreç zaman geçtikçe ailemin verdiği bilinç sonucunu göstermeye devam ediyor.
Asıl konumuza döndüğümüzde; dünyadaki bu kadar çok gıda israfını ve milyonlarca açlıktan ölen insanların sadece Ramazan’da, gıda farkındalık günlerinde veya gördüğümüz paylaşımlar sonucunda değil her daim FARKINDA OLMALIYIZ!! İsraf konusunda inancımız, dinimiz, ırkımız vs. ne olursa olsun ‘‘İNSAN’’ olarak bunca insan açlıktan ölürken buna göz yummayıp elimizi vicdanımıza koyalım ve ‘‘GERÇEK İNSAN’’ olalım !!!…
