Hızlı Yaşam, Erken Tükeniş

  1. Anasayfa
  2. Psikoloji
  3. Hızlı Yaşam, Erken Tükeniş
Hızlı Yaşam, Erken Tükeniş

Hızlı Yaşam, Erken Tükeniş

 

         Hızlı yaşamak günümüz ‘modern’ insanının tükenişi!.. Farkında mıyız?

         Günümüzün batılı ‘modern’ yaşam anlayışı, özellikle iş yaşamının insanlara empoze ettiği anlayışın tartışılması ve sorgulanması gerekmektedir. Bu anlayış insanları olduğundan daha hızlı olmaya; işlerini daha çabuk yapmaya, daha hızlı düşünmeye, kararlarını çok hızlı vermeye, daha çabuk eylemlerde bulunmaya koşullandırmakta ve hatta zorlamaktadır. Bu etkinin altındaki insanlar bunu tüm yaşamlarına da genelleyerek neredeyse hiperaktif, sürekli bir şeylere yetişme telaşı içinde olan, hızlı konuşan, hızlı yemek yiyen, hızlı yürüyen, zorunlu durumlar dışında birilerini dinleyecek zamanları olmayan, sabırsız, hızlı tüketen vs. Her şeyi hızlı yapmaya çalışan insanlar haline gelmektedirler. Bu ne demektir? İnsana ne getirmekte, ondan ne götürmektedir? Bu sorulara yanıtlar bulmalıyız.

         Öncelikle bu yaşam anlayışı ve biçiminin insanları gerekenden daha fazla bir stres ve baskı altında tuttuğu açıktır. Bunun yarattığı ruhsal gerilim ve hatta olası ruhsal bozukluklar ‘hızlı yaşam’ ın ilk bonusudur. Bunun dışında, insanlar daha yüzeysel olmak durumunda kalmaktadırlar; derinlemesine bir yaklaşım için yeterli zaman yoktur. Bir konu ya da çalışma üzerinde fazla düşünmek, yavaş hareket etmek bir zaman kaybı gibi algılanmaktadır. Bu çoğu kez konunun özünün de kaçırılmasına, bazen ayrıntılarda gizli olan derin gerçeklerin göz ardı edilmesine yol açmaktadır. Aynı zamanda daha egoist bir yaşam anlayışına yol açmakta, sürekli daha hızlı olmaya dayalı acımasız bir rekabet, iş ve günlük yaşama hakim olmaktadır. Kendilerini bitiş çizgisine ulaşması gereken bir sprinter gibi algılayan bireyler çoğu kez rakiplerini geçmek için çeşitli engelleme ve hileler yapmayı da olağan görmektedirler. Ancak sürekli koşarak ulaşabilecekleri bir başarı, refah düzeyi ve mutluluk olduğu inancını taşımaktadırlar. İş yaşamının patron ve ‘değerli’ bazı ‘guru’ları da çalışan insanların önüne ‘gittikçe daha hızlanan, yetişmeleri ve binmeleri gereken bir tren’ imgesini koyarak daha çok rant elde etmektedirler. Ama insan olma değerini gittikçe küçülterek ve ‘koşarsan varsın, yoksa bir hiçsin..’ anlayışını yücelterek.

          Hızlı yaşarken veya bu hızda giderken aslında hayatın özünü ve anlamını gözden kaçırmaktayız. Bazen önemsiz saydığımız, atladığımız bir uğraş sandığımızdan daha önemli olabilir. Sevdiğimiz birine, bir arkadaşımıza veya çocuğumuza ayırmadığımız zaman bize sandığımızdan daha pahalıya mal olabilir ya da gerçekten yapmak istediğimiz şeyleri göremez ve aslında tam olarak bize ait olmayan bir yaşamı sürmemize neden olabilir. Yaptığımız, ürettiğimiz şeyler bir derinlikten uzak ve sığ kalabilir. Daha çok şey yapmaya çalışırken, gerçekten yaşamımıza değer katacak pek bir şey yapamamış olabiliriz. Yüksek hızla giderken kazandığımızı sandığımız zaman aslında kaybettiğimiz zaman olacaktır. Tıpkı hızlı yerken sindirim sorunu çekilmesi gibi, hızlı yaşam da ‘yaşamsal hazımsızlık’ yapacaktır. Peki ne yapmalıyız?

          Önce bir durmalı, soluklanmalıyız. Bizi bekleyen işleri, sorumlulukları düzgünce bir kenara koymalı ve sıralamalıyız. Hayatımıza dair ve onu bizim adımıza anlamlı kılacak şeyleri de belirlemeli ve yeniden bir önem ve öncelik sırası yaparak bu listeye eklemeliyiz. Sonra sakinleşmeli ve biraz gevşemeliyiz. Kendimize sürekli “yavaş ol, bu kadar aceleye gerek yok..” demeye başlamalı ve listedekileri yavaşça ele almalı ve üzerinde durarak, özenle, özümseyerek, gerektiğinde geri dönerek ve mola vererek, sindirerek gerçekleştirmeye çalışmalıyız. Bazen listeyi yeniden gözden geçirmeli, hayatımızın bütünü için ne ifade ettiğine bakarak çıkarmalar ve eklemeler yapmalıyız. Hayatı bu kadar koşulması gereken bir yer olarak değil, aksine daha yavaş ve özüne vararak, hissederek yaşanacak bir yer olarak görmeye başlamalıyız. Yoksa ne yazık ki, tren bu yüksek hızla giderken aslında ‘mutlu ve huzurlu bir hayat istasyonu’nu da kaçırmış olacağız. Tembelce değil, sadece dikkatlice, ama yavaş… daha yavaş git, hayatı kaçırma…

Avatar

Bülent Korkmaz

Üyelik Tarihi:  16 Ocak 2019

KRM Psikolojik hizmetler Uzm. Psikolog Bülent Korkmaz yönetiminde bireysel ve kurumsal psikolojik danışmanlık ve eğitim hizmetleri ile kişisel yaşamınızı veya kurumsal işleyişinizi sorunlardan arındırmak, ihtiyacınız olan değişim ve gelişimi sağlamanızda size rehberlik etmek üzere yeterli deneyimi ve donanımı ile profesyonel destek sunmaktadır.